Babam gittiğinden beri cildiye bölümünde yatmakta olan Aksaraylı Kerim abiye emanettim. Göz ve fizik tedavi bölümüne artık kendim gidebiliyordum orada diğer hasta arkadaşları tanıyor hikâyelerini dinliyordum.
Aynı duyguyu paylaşanlar anlaşırmış.
Diğer Behçet hastalarını tanıyınca insanların bazen anlatılması zor olan hikâyelerini duyunca Behçet hastalığının ne kadar ciddi ve önemli olduğunu anladım.
Tabii ki her hastalık önemli ciddiye alınmalı ama kendimden biliyorum Behçet hastalığına sahip olan birine dışardan başka biri bir çift göz baktığında Behçet hastasının hastalığını fark etmez yani seni hasta olarak görmez kendi gibi sağlıklı bir birey gibi görür içimiz eklemlerdeki ağrımız gözlerin az görüşü veya görmeyişi bunları bilemez. Behçet hastalığının önemini, ciddiyetini kavrayamaz.
Yine de Şükürler olsun ne bir makinaya bağlı nede bir başka kişinin yardımına muhtacız. Genelde başka birinin desteğine ihtiyaç duymadan kendi işimizi görebiliyoruz.
Çocukluğumun verdiği heyecanla da merakımla da hastalık hakkında bilgi topluyordum.
Ailem ile de sürekli görüşüyor durumum hakkında bilgi veriyordum.
Fizik tedavi doktorları bir kâğıt uzatarak yatış kâğıdı vererek gel yat bu bölüme dediler ben zaten cildiye servisinde yatıyordum😊
Cildiye de tedavim bitince fizik tedaviye yatmam gerekiyormuş.
Eklem ağrılarm vardı ama tedavi olmama rağmen ağrılar durmuyordu. Dayanabiliyordum o gün ki doktorumuz izah etti işlemleri yaptırdım. Yatış randevusu ile servise gittim. Benim o ana kadar duyduğum Behçet hastalığı göz ve cilt olaraktı ama buz dağının görünmez tarafı çok daha büyükmüş
Cildiye Servisine geldim yatışımı yapan doktor hanıma Meral hanıma anlattım oda bana Behçet in değişik değişik zamana yayılabilen sendromları olduğunu bunların devamlı uzman doktorlar tarafından kontrol altında tutulmasını anlattı
Bende diyorum ki gözüm görüyor ağrılarım var ama eskisine oranla yine de Şükür
Bana anlattığı ve anladığım kadarıyla verilen ilaca göre gözlerim dışında hasta hiç bir organım tedaviye ilaç a göre cevap vermemiş özellikle fizik olarak eklemlerim konusunda beni bilgilendirdi odama geri geldim.
Artık hastalıktan başka bir şey düşünmüyordum. Bunu aileme nasıl anlatacağım… O dönemin zor ekonomik şartları benim kötü olmamın şartları ile birleşince ailem de maddi manevi yıpranmıştı.
DEVAM EDECEK…